Seyahatler sırasında yemek seçiminde belirleyici 3 temel etken vardır: Lezzet, fiyat ve hijyen. İşin zor kısmı da bilmediğiniz bir ülkeye veya şehre gittiğinizde hem lezzetli, hem hesaplı, hem de hijyenik yiyecek bulmada. Bu yazıyla “nerede uygun fiyata ne yenir?” sorusuna cevap arayacağız ve ekonomik yeme-içme seçenekleri konusunda tüyolar vereceğiz.
Yerel Lezzet Keşfi
Yolculukların vazgeçilmezi “yeme-içme”, günümüzde yolculukların yegâne konusu da olabiliyor. Yurt içinde ya da yurt dışında nereye giderseniz gidin, köşe başı büfeleri, salaş restoranları ya da sokak aralarına gizlenmiş lezzetleri kovalayacağınıza artık kesin gözüyle bakıyoruz. Kimse o kadar yolu tepip de evdekine benzer fastfood yiyecekleri tüketip dönmek istemez.
Ülkelerin ya da toplumların gastronomi kültürü hakkında çok fazla araştırma yapmasak da, çoğumuz gittiğimiz yerlerde yediğimiz yemeklerin içeriğini, yapılış yöntemini ve öyküsünü sormadan edemeyiz. Öyle ki, fotoğraflayarak, yazarak ya da dönüp geldiğimizde arkadaşlara anlatarak mutlaka paylaşıyoruz lezzet keşiflerimizi.
Daha da derinlere inmeye kalksak, kendimizi kültürün, tarihin, hikayelerin ve efsanelerin peşinden koşarken bulabiliriz. Şu aşamada yalnızca sokak aralarından yükselen davetkar kokuların izini sürüyoruz.
Gelinen noktada, gezen insan kaşif insandır. Bir bakıma sadece oranın tarihi turistlik yerlerinden öte, yeme içme kültürüne de az da olsa eğilir, havasını solur, içten içe kısa bir yolculuğa da çıkar. Tabii, bütçesine olabildiğince uygun bir biçimde.
Ne yerim ne içerim?
Latin Amerika başta olmak üzere birçok Akdeniz ülkesinde sıkça rastlanan ev-restoranları bulabilmek için bulunduğunuz şehrin içinde biraz araştırma yapmanız gerekebilir. Özel kişiler tarafından işletilen bu tip mekanlar daha çok kent merkezine yakın bölgelerde, sokak cafelerinin bulunduğu caddelerde ya da ara sokaklarda yer alır.
Ada ülkelerinde de taze ürünlerle hazırlanan ve tropikal / okyanus lezzetlerini benzersiz bir şekilde sizlere sunan ‘ev-mutfaklarını’ bulmanız mümkün. Kültür evi olarak hizmet veren yerler ise daha çok özellikli / korunma programına alınmış semtlerde bulunuyor. Bunun en yakın örneği İstanbul’un, UNESCO tarafından korunma altına alınan Fener- Balat bölgesinde yer alan Balat Kültür Evi’dir. Restore edilmiş bir tarihi eser olan bu zarafet dolu binanın cafe bölümünde lezzetli kahvaltı, mantı-börek, kurabiye ve kek çeşitlerini tattıktan sonra, üst kattaki resim ve heykel galerisini gezebilirsiniz.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da sokakta satılan meyve-sebze ya da dürüm-köfte-yeşillik türü yiyecekler midenizi tehdit edebilir. Yine Asya ülkelerinde yoğunlukla kullanılan kızartma yemekler ve kullanılan ağır soslar herkesin harcı olmayabilir. Bunun dışında, her nerede olursanız olun, taze veya pişmiş halde size sunulan ve türünü bilmediğiniz yabani mantarları ve otları yemekten kaçının. Zehirli olma ihtimalinin yanı sıra bilmediğiniz bu farklı yiyecek çeşitlerine karşı alerjik olma ihtimalinize de dikkat edin. Macera ve keşif her ne kadar sizin ayrılmaz göbek adınız olsa da, kendinizi koruyacak kadar temkinli yaklaşmakta da fayda var.
Yapın
- Esnaf lokantaları
- Ara sokak keşifleri
- Geleneksel pazarlar
- Seyyar satıcılar, paketlenmiş ürünler
- Cep kitapları, broşürler
- Internette blog sayfaları taraması
- Seyahat kitaplarının ya da otellerin indirim kuponları
- Arkadaş tavsiyesi
Kaçının
- Lüks ancak vasıfsız restoranlar
- Bakımsız sokak tezgahları
- Turist avcıları
- Fiyat listesi olmayan lokantalar
- Hijyen açısından güven vermeyen restoranlar
- İkram edilen çiğ et, mantar, ot vb. yiyecekler
- Uzun süre raflarda bekletilen paketsiz gıdalar
burakakin 